İyi yazmak için önce iyi bir okur olmak gerekir demişti edebiyat öğretmenim. Bunu hiç unutmadım. Okumak her zaman vazgeçilmezim oldu. Üniversite giriş sınavında bile bunun ekmeğini yedim diyebilirim. Uzun uzun paragraf sorularını tek okumada yanıtlamak çok okumanın kazandırdığı bir avantajdı.
Mesleğinizde ne kadar yoğun olursanız olun, hem evinizle, ailenizle hem de işinizle yoğun bir tempoda olursanız olun günde birkaç sayfa bile olsa bir şeyler okumaya gayret edin. Bunun ille de mesleğinizle ilgili olması gerekmez hatta olmamasını tavsiye ederim ki bir süreliğine başka bir alana odaklanmanız işinize geri döndüğünüzde başka bir bakış açısı sunabilir. Velhasıl okumak su gibi ekmek gibi olsun yaşamınızda.
Bir hukukçunun hem yazarken hem de konuşurken entelektüel bir birikime sahip olması kendisini ifade etmesinde büyük rol oynar. Konuşurken ne kadar kelime dağarcığı geniş ise o kadar akıcı ve anlaşılır konuşur. Yazarken kendisini o kadar net ifade eder. Akıcı ve anlaşılır konuşmak müvekkiller karşısında güven tesis edeceği gibi hukukçular arasında da saygınlık ve dinlenirlik sağlayacaktır. Bir hukukçu her şeyden önce entelektüel birikim sahibi, akıcı ve anlaşılır konuşan, kendisini dinlettiren kişi olmalıdır. Kendisini doğru ifade edebilmesi için de yeterli kelime dağarcığına sahip ve edebi bir birikimle bunları kullanıyor olmalıdır.
Dil bilgisi kuralları ve imla, dava dilekçesi edebi bir metin değil diye önemsenmeyebilir. Oysa bir hukukçu sosyal medya yazışmalarında bile bu kurallara uygun yazmalıdır. Bu tavır kendisini en iyi ve doğru şekilde ifade etmesine yarayacaktır. Bir metni okurken yapılan imla ve dilbilgisi hataları metni doğru anlamamıza engel olacağı gibi okuyanı sıkacak ve okumasını güçleştirecektir. Bu sebeple her zaman en basit bir mesaj içeriğinde dahi noktalama, dilbilgisi ve anlatım kurallarına dikkat etmeye çalışırım.
Aklındakini en kısa ve doğru cümleler ile anlatmak ya da yazıya dökmek ayrı bir hünerdir. Gereğinden uzun cümleler hem anlatım bozukluğuna sebep olabilir hem de anlaşılmanızı zora sokabilir. Mümkün olduğunca kısa ve anlaşılır cümleler tercih edilmelidir. Gereksiz tekrarlardan kaçınmak dilekçenizin kolay okunmasını sağlayacağı gibi sıkıcılıktan kurtaracaktır. Özellikle hâkimlerin iş yoğunluğunu da dikkate alırsanız kolay ve anlaşılırlığı güçlü dilekçeler sizi davalarınızın daha başında öne geçirecektir. Her ne kadar dilekçenin edebi bir metin olmadığı düşünülse de aslında her bir dilekçemiz birer edebi metindir ya da olmalıdır. Bu da bir metni sıkılmadan ve akıcı bir şekilde okumak için çok önem taşır.
Güncel gelişmeleri takip eden, düzenli okuyan bir hukukçunun edebi yönden kendisini sürekli olarak besleyeceği ve bu özelliğinin de hayatının her alanında olduğu gibi mesleğine de yansıyacağı kaçınılmaz bir gerçektir.
Tüm meslektaşlarıma hukuk ve edebiyatın içi içe geçtiği başarılı bir meslek yaşamı dilerim.
Av. Paluri Arzu (Kal) Demirçi
Dilekçe eğitmeni
Yazar
Avukat
Editör
0 Yorumlar